FACEIT’te paylaşılan bir videoda, bir kadın oyuncunun takım arkadaşlarından gelen hakaret yağmuruna maruz kaldığı görülünce CS2 topluluğunda hararetli bir tartışma başladı. Kimileri bunu cinsiyete dayalı tacizin bir örneği olarak görürken, diğerleri bunu sıradan trash talk olarak değerlendirdi — oyunun kültürüne derinlemesine işlemiş bir unsur.
Skandal Nerede Başladı
I just wanna show you guys how draining it is to play faceit as a woman these days. Yes i know these guys will likely get banned, yes i have reported them, no you don't have to tag darwin. But it's getting draining. This is over 50% of my games these days. Banning these types of… pic.twitter.com/4nINLADEeX
— peach (@hvnlypeach) August 30, 2025
Tartışma, bir gamer ve streamer’ın Twitter’daki paylaşımıyla başladı. Kadın oyuncu, FACEIT’te oyun oynamanın ne kadar yorucu olduğunu, çünkü maçlarının yarısından fazlasında cinsiyetçi hakaretlere maruz kaldığını anlattı.
Evet, biliyorum bu adamlar banlanacak. Evet, onları raporladım. Ama bu yorucu. Banlar sorunu çözmüyor. Lütfen, eğer bir kızın lobide taciz edildiğini görürseniz — bir şey söyleyin. Her zaman durdurmaz ama en azından desteklendiğinizi hissettirir, diye yazdı.
Hızla viral olan maç görüntülerinde, takım arkadaşlarının küfürler savurduğu, alay ettiği ve aşağılayıcı yorumları doğrudan ona yönelttiği duyuluyordu. Bu kesit, destek mesajlarından abartı suçlamalarına ve “oyunu bir safe space’e çevirmeye çalışma” eleştirilerine kadar yoğun bir tepki doğurdu.
Asmongold’un Tepkisi
Durum büyük streamerların da dikkatinden kaçmadı. Asmongold, bir YouTube videosunda hikâyenin seksizm olarak yorumlanmasını sorguladı.
Sana dumb [___] dediler — bu cinsiyetle ilgisi olmayan, nötr bir hakaret. Ben de ayağıma el bombası attığımda bana öyle diyorlar. CS için bu normal, dedi.
Ona göre bu, zayıf oyun performansından tetiklenen duygusal bir trash talk idi; cinsiyete dayalı hedefli taciz değil. Hatta oyuncuyu “Counter-Strike Karen” olarak nitelendirdi ve onun abarttığını, çok hızlı şekilde ban talep ettiğini öne sürdü.
Durumun İkiliği
- Oyuncunun ve destekçilerinin bakış açısından
Her türlü hakaret — özellikle cinsiyet veya kişilikle ilgili ima içerenler — her zaman inciticidir. Küfürlerin “normal” sayıldığı erkek egemen bir toplulukta, zaten azınlıkta olan kadınlar için bu ek bir baskı yaratır. Hemen her oyunda tekrarlanan sistematik olumsuzluk gerçekten yorucu olabilir ve kişiyi oyundan tamamen soğutabilir.
- Eleştirmenlerin ve Asmongold’un destekçilerinin bakış açısından
CS kültürü her zaman trash talk ile sıkı sıkıya bağlı olmuştur. Toksik yorumlar her seviyede — kamuya açık sunuculardan en üst düzey turnuvalara kadar — duyulabilir. Profesyonel oyuncular da sık sık rakiplerle dalga geçer ya da oyun sırasında kışkırtıcı sözler söyler. Yine de maçtan sonra el sıkışarak bunun “rekabet ruhunun” bir parçası olduğunu kabul ederler.
Bu durum geleneksel sporlara benzer: futbolda taraftarlar rakiplerine hakaret dolu tezahüratlar yapar; boksta dövüşçüler birbirleriyle alenen alay eder. Her zaman hoş değildir ama duyguların yoğun yaşandığı rekabetçi disiplinlerin ayrılmaz bir parçasıdır.
Topluluk Tepkisi
Sosyal medyada tartışma, zıt görüşleri olan yüzlerce yoruma yayıldı.
- Bazı oyuncular destek verdi: “Bu iğrenç, kimse böyle bir şey yaşamamalı” (vixipxsi), “Seni anlıyorum, bu gerçekten çok yorucu.”
- Diğerleri durumu abartılı buldu: “Kendini el bombasıyla havaya uçuran her takım arkadaşına gülerdim” (BMilitant).
- Bazıları teknik öneriler sundu: “Sesli sohbeti susturmak/açmak için bir tuş atayın,” oyuncu da bunu kabul ederek buna “acil sessizlik düğmesi” adını verdi.
- YouTube’daki yorumlar ise daha sertti: “Rekabetçi bir oyunu safe space ile karıştırdı”, “Schrödinger’in feminizmi: aynı anda hem kurban hem de güçlü kadın.”
- Ayrıca tacizin şeklini eleştirenler de vardı: “En kötüsü, bu insanlar sadece birkaç gün banlanıyor ve sonra hemen geri dönüp aynı şeyi yapıyorlar.”
Bu olay, CS topluluğunun toksisiteyi ne kadar farklı algıladığını ortaya koydu. Kimileri için bu, oyunu katlanılmaz hale getiren kasıtlı bir tacizdi. Diğerleri için ise bu, Counter-Strike kültürünün günlük bir parçasıydı; sert trash talk “oyunun kuralı” olarak görülüyordu.
Aynı zamanda şunu vurgulamak gerekir: her türlü kişisel saldırıyı ve başkalarına yönelik her türlü saldırgan davranışı kınıyoruz. İnsanların duygularını göstermesi ayıp değildir, ancak bu asla aşağılamaya veya çevremizdekilere yönelik hakaretlere dönüşmemelidir.
Asıl soru şu: rekabetçi oyunun duygusal boyutu ile insanları oyundan uzaklaştıran gerçek ayrımcılık arasındaki çizgi tam olarak nerede başlıyor?